İmamların İhaneti - E-book - ePub

Edition en turc

Note moyenne 
 Yusuf Solmaz - İmamların İhaneti.
Olaylarin baslamasi söyle oldu: "Devletin içine cin girdi, " dediler. Saka gibi söyledim ama gerçek bu. Su anda ne yaptigini bilmeyen, önüne geleni... Lire la suite
1,99 € E-book - ePub
Vous pouvez lire cet ebook sur les supports de lecture suivants :
Téléchargement immédiat
Dès validation de votre commande
Offrir maintenant
Ou planifier dans votre panier

Résumé

Olaylarin baslamasi söyle oldu: "Devletin içine cin girdi, " dediler. Saka gibi söyledim ama gerçek bu. Su anda ne yaptigini bilmeyen, önüne geleni terörist ilan eden, cin çarpmis gibi, hukuk tanimaz bir devletimiz var. Ben buna "Koalisyon" diyorum. Ilerde nedenini açiklayacagim. Koalisyonu kuran kisiler, cinle, seytanla çok fazla vakit geçiriyordu. Hatta zamanlarinin çogu, cin kovalamakla, seytan taslamakla geçerdi.
Ne olduysa bir gece yarisi bu cinliler (ayni zamanda cemaat üyesiydiler) darbe yapmak suretiyle iktidari devirmeye çalisti. Cinliler Cemaatine üye olanlar kimlerdi peki? Bu soruya kisaca su cevabi verebilirim: Iktidarda bulunan herkes. Bir de onlara oy veren seçmenler vardi. Bunlarin hepsini cin çarpti diyebilirim. Su anda herkes devletin içindeki cini çikarmakla mesgul. Çok da emin olamiyorum bundan.
Bana sorarsaniz cinlerin yarisi devletin içinde, yani kurumlarina, yarisi da devletin ruhuna sizdi. Disarida gezenler de var. Nereye varacak bu isin sonu anlamak mümkün degil. Burada küçük bir açiklama yapmak istiyorum. Cinlerden söz ederken "Cemaat" sözcügünü de kullanacagim. "Koalisyon" dedigimde de cinli devletten söz ettigimi aklinizdan çikarmayin. Bazen de "Cin" derim. Kafaniz karismasin. Çünkü bu cinliler önce bir cemaatin çatisi altinda toplanmisti.
Her neyse. Cemaatin darbe girisiminden, bir ay kadar sonra tek bir kararla yüzbinlerce insani isten attilar. Her sey birdenbire olmustu. Önce cinlilerin darbe girisimi bastirilmisti. Bunu nasil anlatayim size: Cin, cine karsi derler ya... Koalisyon diye buna diyorum iste. Koalisyon'un içinde kimler yok ki. Bir ucunda Amerika var. Diger ucunda CN dedigim Cinlilerin Nöbetçisi; Cinnör duruyor. Bunu da anlatacagim.
Neyse. Cinliler zaten iktidardaydi ama devleti bölüsememeye baslamislardi. Isten atmalar darbeden sonra oldu. Korku, toplumum tümünü esir aldigi için kimse ne oldugunu sorup ögrenemiyordu. Insanlari isten çikaran kimdi? Devletin ruhunu ele geçiren cinler mi, devleti elinde bulunduranlar mi bunu yapiyordu? Disarida kalan Cinser taraftari cinler "Artik biz cin degiliz, " demeye baslamisti. "Cinlikten istifa ettik, darbeyi yapanlar devletin ruhunu ele geçiren Cinefe'nin cinleridir.
Onlara karsi savas astik, insallah en kisa zamanda devletin ruhunu bu cinlilerin elinden kurtaracagiz, " diyordu ama yine de cin gibi bakiyor, cin gibi yasiyorlardi. Ülkenin, devletin gelecegi ne olacakti; herkes bunu konusmaya baslamisti. "Olagan üstü bir döneme girildi, " deniyordu. Bundan sonra ülke normal kanunlarla yönetilmeyecekti. "Cin çikarma kanunlarina ihtiyacimiz var arkadaslar. Baska türlü olmayacak.
Devlet elden gidiyor. Derhal önlem almaliyiz. Bundan sonra ülkeyi, bize özgü, farkli bir kanunla yönetelim. Demokrasiyi unutmak zorundayiz. En azindan devleti cinlilerden temizleyinceye kadar yönetim seklimizi degistirmemiz gerekiyor, " demislerdi ve ülkeyi Ciçika'yla (Cin Çikarma Kanunlari'yla) yönetme karari almislardi. Bu ilginç darbe girisimiyle ilgili ne çok sey var anlatmam gereken. Cinlilerin darbenin üzerinde üç ay geçmisti.
O kadar çok hukuksuzluk yasanmisti ki, kime gidilecek, kimden yardim alinacakti? Hakimleri de cin çarpisti. Sivil toplum örgütleri tek kelime edemez hale gelmisti. Iktidar yandasi olmayan, cinlilere biat etmeyen gazeteler, televizyonlar kapatilmisti. Yüzlerce gazeteci hapse atilmisti. Cinli oldugu söylenen birçok is adaminin mallarina el konmustu. Onlarca özel üniversitenin Cinliler örgütüne bagli oldugu söyleniyordu.
Cinli, cinliyi bir kasik suda bogmaya çalisiyordu. Toz duman arasinda göz gözü görmez olmustu. Dedim ya, anlatmakla bitiremem bu olaylari diye. Birini anlatiyorsam onunu unutuyorum.

Caractéristiques

  • Date de parution
    12/11/2019
  • Editeur
  • ISBN
    978-0-463-90766-5
  • EAN
    9780463907665
  • Format
    ePub
  • Caractéristiques du format ePub
    • Protection num.
      pas de protection

Avis libraires et clients

Avis audio

Écoutez ce qu'en disent nos libraires !

À propos de l'auteur

Biographie de Yusuf Solmaz

Rehber ögretmen Yusuf Solmaz, Ankara Üniversitesi Egitim Bilimleri Fakültesi, Egitimde Psikolojik Hizmetler Bölümü mezunu. Okullarda psikolojik danisman olarak görev yapti. Solmaz, 1963 yilinda Türkiye'de dogdu. Ilkokul ve liseyi Yozgat'ta tamamladi. Üniversite egitimine 1983 yilinda Ankara'da Egitim Bilimleri Fakültesi'nde basladi. Fakültenin, önceki adi Egitimde Psikolojik Hizmetler (EPH), simdiki adi Psikolojik Danisman ve Rehberlik (PDR) olan bölümünden mezun oldu.
Ülkenin degisik yerlerinde okul psikolojik danismani olarak görev yapti. Ilkokul, ortaokul, lise, anaokulu, rehberlik arastirma merkezi gibi kurumlarda, otuz yila yakin okul psikologu olarak çalisti. Askerligini, ögretmensizlik nedeniyle açilamayan bir okulda, adi terörle anilan, çok sayida ögretmenin ve sivilin terör kurbani oldugu bir bölgede, asker ögretmen olarak yapti. Küçük bir mezrada, birlestirilmis bir sinifta Türkçe bilmeyen ögrencilere, bir yil kadar, okuma yazma egitimi verdi.
Bir grup arkadasiyla, ögretmenlerin mesleki sorunlarini ele alan, demokratik ve laik egitimi savunan bir derginin çikarilmasinda, basilmasinda, dagitilmasinda, yasatilmasinda gönüllü olarak görev aldi. Yeni kurulan egitim sendikasina kaydini yaptirdiginda, ögretmenlerin sendikalara üye olmasi yasakti. Darbeci generaller, egitimcilerin, akademisyenlerin, memurlarin sendika üyesi olmasini istemiyordu.
Yusuf Solmaz, buna benzer anti demokratik yasalara karsi çikti. Meslek hayati boyunca darba hukukunu degistirmeyen, bu hukuk üzerinden ülke yöneten iktidarlari protesto eden eylemlere katildi. Kimi dergi ve gazetelerde yayimlanan yazilarindan dolayi adi defalarca sorusturmalara konu oldu. Birçok kez düsüncelerinden, mesleki çalismalarindan ve sendikal faaliyetlerinden, katildigi eylemlerden dolayi kurum amirleri tarafindan disiplin cezasi ile cezalandirildi.
Is hayatinin önemli bir kismi bu cezalari iptal ettirmeye çalismakla geçti. Görev yaptigi okullarin çogunda yöneticilerin sistematik yildirma girisimlerine maruz kaldi. Yüksek lisans yapmaya hak kazaninca tekrar Ankara'ya döndü. Mastir çalismalarini, üniversitenin Güzel Sanatlar Egitimi alaninda sürdürdü. Farkli üniversitelerden sanat egitimi, sanat elestirisi, sanat psikolojisi, sanat tarihi, sanat ve yaraticilik, sanat ve insan, sanat ve varolus psikolojisi üzerine dersler aldi.
Escinsel egilimleri oldugu ileri sürülen ünlü yazar Sait Faik'in hayatini tez konusu olarak inceledi. Bu çalisma, tez danismaninin escinselik konusuna...

Du même auteur

Vous aimerez aussi

Derniers produits consultés

1,99 €