Rabana 6

Kamptaki görevliler çok nazik davraniyorlardi biz mültecilere. Renk ve din ayrimi yoktu onlarin gözlerinde. Bizim geldigimiz topraklarda, nezaket, saygi ve sevgi bu derece sevilen ve ragbet gören degerler degildi. Demek ki degerler de hicret ediyordu. Nerede kiymet ve itibar görürse oraya göç ediyordu. Bir zamanlar bizim topraklarimizda olan ve batililarin hayranlikla bahsettigi bu güzellikler, simdi buralari mesken tutmustu.
Görevliler her gün düzenli olarak odalari dolasiyorlardi. Bir sorun olup olmadigini kontrol ediyorlardi. Temizlik görevlileri de ayrica sabahlari bütün odalardan çöpleri topluyorlar, gerekli temizlik islemlerini yapiyorlardi. Kiminle karsilassak yüzümüze tebessüm ederek 'hallo' demeyi ihmal etmiyordu. Kitabimiz Kur'an'in selam emri ve Efendimiz'in (sav) selami yayma isini bu sekilde yapiyorlar ve kampta kalanlarla arada ciddi bir sicak hava esmesini sagliyorlardi.
Bu bizim psikolojimizi de olumlu yönde etkiliyordu. Hiç yasamadigimiz bir hayata girmistik. Belli bir yastan sonra zordu ama gençler ve çocuklar için belki avantaj olacakti. Üç oda bir salon evlerden tek odalara gelmistik. Tek oda yetiyordu simdi. Iki çanta ve tek oda. Ülkemizin sartlari öyle idi belki ama ev konusunda abartmadik desek de yalan olurdu.