Kâbe Hikâyeleri

Kâbe Hikayeleri adi bile içimizi isitmaya yetiyor. Kâbe'nin bulundugu mübarek mekân Bekke, zamanla tüm harem bölgesinin, bir anlamda sehrin de adi olmus. Mescid-i Aksa mi daha faziletli Kâbe mi diye konusmalar olunca, Allah Teala "Ibadet yeri olarak yeryüzünde yapilan ilk bina Bekke'deki Kâbe olup, pek feyizlidir, insanlar için hidâyet rehberidir." (Al-i Imran, 96) buyurarak, Kâbe'nin yerini sehirle özdeslestirmis.
Kâbe'nin kadim tarihi Hz. Âdem ile baslasa da insanlik tarihinin bilinen en eski kutsal mekâni olarak Kâbe'nin hikayesi Hz. Ibrahim'le baslar: "Biz Beytullah'i insanlara sevap kazanmalari için toplanti ve güven yeri kildik. Siz de Makam-i Ibrahim'i namazgâh edininiz! Ibrâhim ile Ismail'e de: 'Tavaf edenler, itikâfa girenler, rükû ve secde edenler için bu Evimi tertemiz bulundurun!' diye emretmistik." (Bakara, 125)Hz.
Ismail'in çocuklari ve Kâbe'nin etrafinda sekillenir Mekke sehri. Bir peygamberler sehridir Mekke. Bundan dolayi Allah Teâlâ 'Anakent (ümmü'l-kurâ)' olarak adlandirir: "Iste bu da bir feyiz kaynagi ve daha önceki kitaplari tasdik edici olarak, bir de hem Anakenti (ümmü'l-kurâ), hem de bütün çevresindeki insanlari uyarman için indirdigimiz bir kitap! Âhirete iman edenler, buna da inanirlar ve onlar namazlarini hakkiyla kilmaya devam ederler." (En'am, 92)