Pembe İncili Kaftan. Ömer Seyfettin Bütün Eserler, #2
Par :Formats :
Actuellement indisponible
Cet article est actuellement indisponible, il ne peut pas être commandé sur notre site pour le moment. Nous vous invitons à vous inscrire à l'alerte disponibilité, vous recevrez un e-mail dès que cet ouvrage sera à nouveau disponible.
Disponible dans votre compte client Decitre ou Furet du Nord dès validation de votre commande. Le format ePub est :
- Compatible avec une lecture sur My Vivlio (smartphone, tablette, ordinateur)
- Compatible avec une lecture sur liseuses Vivlio
- Pour les liseuses autres que Vivlio, vous devez utiliser le logiciel Adobe Digital Edition. Non compatible avec la lecture sur les liseuses Kindle, Remarkable et Sony

Notre partenaire de plateforme de lecture numérique où vous retrouverez l'ensemble de vos ebooks gratuitement
Pour en savoir plus sur nos ebooks, consultez notre aide en ligne ici
- FormatePub
- ISBN8215181089
- EAN9798215181089
- Date de parution03/01/2023
- Protection num.pas de protection
- Infos supplémentairesepub
- ÉditeurWMG Publishing
Résumé
Ömer Seyfettin'in Ilk hikâyesi 1902'de Sabah gazetesinde çikan "Tenezzüh"tür. Maupassant tarzi diye bilinen giris, gelisme ve sonuç bölümlemeli, vak'ayi ön plana çikaran, karakter tahlili ve mekân tasvirini geri planda tutan hikâyeyi Türk okuyucusuna Ömer Seyfettin tanitmistir. Bir kismini fantezi diye nitelendirdigi tahkiyeli metinlerin ardindan sahsî damgasini tasiyan hikâyelerini 1911'deki yeni lisan hareketinden sonra yazmistir.
Hikâyelerinde ilham kaynaklari çok çesitlidir. Öncelikle sahsî hayat tecrübelerinin izlerini tasiyan metinler önemli bir yer tutar. Bunlardan bir kismini kahraman-anlaticinin bakis açisiyla verdiginden bunlar kendisiyle ilgili arastirmalarda belge diye kullanilmistir. "And", "Falaka", "Ilk Cinayet", "Kasagi" gibi hikâyeleri çocukluk yillarinin; "Bomba", "Hürriyet Bayraklari", "Tuhaf Bir Zulüm", "Beyaz Lâle", "Nakarat" gibi hikâyeleri askerlik hayatinin yansimasi olarak kabul edilmistir.
Hikâyelerinin bir kismi, I. Dünya Savasi sirasinda Harbiye Nezâreti'nin cephedeki askerin ve halkin moralini yükseltecek edebî metinler yazilmasi istegine uygun parçalardir.
Hikâyelerinde ilham kaynaklari çok çesitlidir. Öncelikle sahsî hayat tecrübelerinin izlerini tasiyan metinler önemli bir yer tutar. Bunlardan bir kismini kahraman-anlaticinin bakis açisiyla verdiginden bunlar kendisiyle ilgili arastirmalarda belge diye kullanilmistir. "And", "Falaka", "Ilk Cinayet", "Kasagi" gibi hikâyeleri çocukluk yillarinin; "Bomba", "Hürriyet Bayraklari", "Tuhaf Bir Zulüm", "Beyaz Lâle", "Nakarat" gibi hikâyeleri askerlik hayatinin yansimasi olarak kabul edilmistir.
Hikâyelerinin bir kismi, I. Dünya Savasi sirasinda Harbiye Nezâreti'nin cephedeki askerin ve halkin moralini yükseltecek edebî metinler yazilmasi istegine uygun parçalardir.
Ömer Seyfettin'in Ilk hikâyesi 1902'de Sabah gazetesinde çikan "Tenezzüh"tür. Maupassant tarzi diye bilinen giris, gelisme ve sonuç bölümlemeli, vak'ayi ön plana çikaran, karakter tahlili ve mekân tasvirini geri planda tutan hikâyeyi Türk okuyucusuna Ömer Seyfettin tanitmistir. Bir kismini fantezi diye nitelendirdigi tahkiyeli metinlerin ardindan sahsî damgasini tasiyan hikâyelerini 1911'deki yeni lisan hareketinden sonra yazmistir.
Hikâyelerinde ilham kaynaklari çok çesitlidir. Öncelikle sahsî hayat tecrübelerinin izlerini tasiyan metinler önemli bir yer tutar. Bunlardan bir kismini kahraman-anlaticinin bakis açisiyla verdiginden bunlar kendisiyle ilgili arastirmalarda belge diye kullanilmistir. "And", "Falaka", "Ilk Cinayet", "Kasagi" gibi hikâyeleri çocukluk yillarinin; "Bomba", "Hürriyet Bayraklari", "Tuhaf Bir Zulüm", "Beyaz Lâle", "Nakarat" gibi hikâyeleri askerlik hayatinin yansimasi olarak kabul edilmistir.
Hikâyelerinin bir kismi, I. Dünya Savasi sirasinda Harbiye Nezâreti'nin cephedeki askerin ve halkin moralini yükseltecek edebî metinler yazilmasi istegine uygun parçalardir.
Hikâyelerinde ilham kaynaklari çok çesitlidir. Öncelikle sahsî hayat tecrübelerinin izlerini tasiyan metinler önemli bir yer tutar. Bunlardan bir kismini kahraman-anlaticinin bakis açisiyla verdiginden bunlar kendisiyle ilgili arastirmalarda belge diye kullanilmistir. "And", "Falaka", "Ilk Cinayet", "Kasagi" gibi hikâyeleri çocukluk yillarinin; "Bomba", "Hürriyet Bayraklari", "Tuhaf Bir Zulüm", "Beyaz Lâle", "Nakarat" gibi hikâyeleri askerlik hayatinin yansimasi olarak kabul edilmistir.
Hikâyelerinin bir kismi, I. Dünya Savasi sirasinda Harbiye Nezâreti'nin cephedeki askerin ve halkin moralini yükseltecek edebî metinler yazilmasi istegine uygun parçalardir.